bugün

kürk mantolu madonna

okurken, insanın raif beyde ufacık da olsa en hassas taraflarıyla özdeşleşen bir şeyler bulacağı, raif beyin düşünceleri, hareketleri, yapısıyla ilgili satırlarda mutlaka bir kere olsun "ben de öyle değil miyim sanki!" diyeceğini, ya da "acaba ben de mi?" diye tereddüte düşeceğini düşündüğüm, sadece bir kitap olmayan kitap.

okurken o tozlu atmosferine çeker sizi. bazen raif beye ağlarsınız, bazen de maria puder'in raif beyin hayal gücünden ibaret olduğundan korkarsınız. okuyup bitirdikten çok sonraları bile olsa ara ara aklınıza düşerler, sanki gerçekten varolmuşcasına anarsınız raif'le maria'yı.

sabahattin ali'nin marifetli kalemi ve kelamı yüzündendir hepsi de.
güncel Önemli Başlıklar