bugün

ihsan oktay anar

benim için ihsan ustadır, bir anlatı ustası. yaşım biraz daha küçük olsaydı kitaplarını okurken kendimi, bilge bir dedenin dizi dibinde doğaçlama anlattığı masalları dinlerken düşlerdim.

bu dede meğersem dedem korkutun 27. kuşaktan torunuymuş. gerçi bu bilginin râvisi çavuş köylü muallim şakir'dir ki, onun hakkında "üfürür, sıkılar efendim. inanılmaz o iblisin lafına!" diyenler de bir hayli kalabalıktır.

neyse ne, ihsan dedemin öyküleri kah bir korsan gemisinde, kah eski istanbul'un bitirimleri, keşleri, dilencileri, zaptiyeleri arasında geçerken,ihsan dede gözlerini fal taşı gibi açmış masallarını pür dikkat dinleyen torunlara hansel ile gretel'in macerasını da falanca tekkenin musikişinas müridini de anlatır. bazen masalını kime anlattığını mı unutur yoksa her söylediğini pür dikkat dinleyip masalın komik ya da esrarengiz bir noktaya gelmesini bekleyen ufaklıkların belki büyüdüklerinde anlayabilecekleri hürriyet gibi kavramları da araya sıkıştırıp siyasi bir nutuk attığı da olur.

masallarıyla 33 köyde meşhur muallim şakir'in bir gün bu zâttan bahsederken" dedem korkut'un ta kendisidir aslında lakin kimseye söylemeyin haa! inanmazlar da deli derler, taşa tutarlar alimallah!" dediği söylenir.
güncel Önemli Başlıklar