bugün
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi21
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi17
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması17
- boşuna yaşıyorum hissi11
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- futbolcu ismiyle nick almak11
- icardi190511
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- sözlük kızlarının ayakkabıları14
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler12
- karınıza range rover alır mısınız18
- şu anda çalan şarkı8
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- anın görüntüsü17
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- siklememenin getirdiği huzur9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek11
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
yasadigimiz her an, hayattaki tum cabamiz daha iyi bir gelecege sahip olmak adina degil midir? bunun icin yapabilecegimizin en iyisini yapmaya calisiriz. bu yolda herkesin farkli tercihleri olur. kimi universiteyi bitirip girer bir devlet kurumuna, kimi universiteye bile gitmez gecer babasinin sirketine, kimi okulu yarim birakir yonelir baska bir ise, kimi koyunde tarlasini surer, kimi de hicbir sey yapmaz olur dilenci... dilenci de gelecegi icin cabalamaktadir aslinda. hem de herkesten daha fazla. zira gururunu ayaklar altina aldirmak herkesin harci degildir.
iste bazilari da yeni bir hayata baslamak, egitim almak, dil ogrenmek, calismak, tecrube edinmek icin arkasinda bircok sey birakarak cikar yurt disina, cunku kendisini en iyiye ulastiracak, gelecegini bir nebze olsun iyilestirecek seyin o olduguna inanir.
pasaport ve vize alinip bavullar hazirlanip tum islemler tamamlandiginda artik yola cikma vakti gelmistir, abbas yolcudur artik. ucagin oldugu sabah kahvalti masasinda bir sessizlik hakimdir. istahsiz bir sekilde yenilen lokmalar herkesin bogazina dizilir. cunku gidilip ne zaman donulecegi belli degildir. havaalaninda ucus numaraniz anons edildiginde sizi yolcu eden ailenize ve digerlerine son kez sarilir ve cogunlukla gozyaslariniza hakim olamazsiniz. son guvenlik kontrolunden de gectikten sonra son kez bakarsiniz arkaniza, elinizi sallar ucaga binersiniz. o andan itibaren sizi herseyden cok seven aileniz yaninizda degildir. bogaziniz agrisa hap getirecek, mideniz bulansa nane cayi yapacak anneniz yoktur artik. kendiniz ve kaderinizle basbasasiniz bundan sonra.
uzuuun bir sure havada kaldiktan sonra ucagin tekerleri yeni bir kitaya deger. o anda icinizi baska bir his kaplar. biraz heyecan, biraz korku... amerika birlesik devletleri'ne hos geldiniz. ucaktan inilir, sizi alacak biri varsa alir; yoksa taksiye yada otobuse binip gideceginiz adrese dogru yola cikarsiniz. bu arada saskinlikla etrafiniza bakarsiniz. "ulan amma cok degisik insan var burada", "hava ne kadar da sicak" gorusleri hakimdir. eve ulastiktan sonra hemen yatagin carsafi gecirilir ust bas da degistikten sonra yatilir. valizlerle ugrasilmaz. dile kolay koskoca okyanus gecildi.
ertesi gun ilk sabahinizi yasiyorsunuzdur. bir hayalkirikligi ve pismanlik hissi kaplamistir icinizi. bu mudur yani amerika? dunyanin super gucu bu mu? sokakta bir tane yuruyen insan yok, her yer araba. kaldirimda evsiz insanlar. nasil bir yer burasi? hava sicak da oldugu icin t-shirt giyip cikmissinizdir. nerden bileceksin ertesi gunun buz gibi olacagini. o gun de tarzan gibi cikilir ve haliyle sifa kapilir. deli gibi ateslenirsiniz, vucudunuzun her yeri hastaliktan kirilacak gibi olur, oksurmekten bogaziniz yirtilir. metabolizmaniz komple degisir. hava degisimi inanilmaz etkiler insani. haliyle ana avrat duz gidilir. daha geldiginizin 1. haftasi bu olacak is mi? hastalik yavas yavas gecmeye baslayinca yapacak islerinize yogunlasmaya calisirsiniz ama her sey bir ayri bir derttir.
kaldiginiz evi begenmezsiniz, ehliyet ve araba almak icin ugrasirsiniz, is ararsiniz, okula gidip gelirsiniz, insanlarla anlasamazsiniz, ingilizce bazi durumlarda sorun olur... gozunuzde buyumustur butun isler, cildirmak uzeresiniz. niye kotu seyler hep sizi buluyor?
zaman gectikce cogu sey duzene girer. artik daha sakinsinizdir. kendinize vakit ayirabilirsiniz. gezip gordukce sevmeye baslarsiniz amerika'yi. bu sefer de en derinden yaralayan ozlem cokmustur. eve, aileye, arkadaslara ve en onemlisi de sevgiliye. cunku basiniz sikissa, bir derdiniz olsa gidip anlatacaginiz, paylasacaginiz, sarilacaginiz, sevdiginiz yaninizda degildir. telefon ve internet care olmaz. dokunmak istersiniz. en cok koyan da sevgili hasretidir.
ara sira yataga yatildiginda dusuncelere dalinir. eski gunleri, arkadaslari, anilari canlandirirsiniz gozunuzde. inanilmaz huzun verir bunlar. bazen oyle anlar olur ki ilk ucakla donmek istersiniz. koskoca 300 milyonluk ulkede tek basinasiniz cunku. kimse sizi anlamiyor, oturup karsilikli bira icip dertlesecek en sevdiginiz arkadasiniz sizden 10bin km uzakta. yine de tum bunlara ragmen icinizdeki umudu kaybetmiyorsunuz. guzel gunler yakindir diyip isinize gucunuze donuyorsunuz.
hasil-i kelam "vay be adama bak amerika'da yasiyor. ne sansli serefsiz" gibi dusuncelerin yersiz oldugunu belirtmek isterim. amerika'da yasamak zor zanaat ve evet insana hayatin zorluklarini, kimseden yardim beklememek gerektigini, dunyanin envai cesit halinin oldugunu ogretiyor amerika. herkesin, gonlunden gecen yerde olmasi dilegiyle...
iste bazilari da yeni bir hayata baslamak, egitim almak, dil ogrenmek, calismak, tecrube edinmek icin arkasinda bircok sey birakarak cikar yurt disina, cunku kendisini en iyiye ulastiracak, gelecegini bir nebze olsun iyilestirecek seyin o olduguna inanir.
pasaport ve vize alinip bavullar hazirlanip tum islemler tamamlandiginda artik yola cikma vakti gelmistir, abbas yolcudur artik. ucagin oldugu sabah kahvalti masasinda bir sessizlik hakimdir. istahsiz bir sekilde yenilen lokmalar herkesin bogazina dizilir. cunku gidilip ne zaman donulecegi belli degildir. havaalaninda ucus numaraniz anons edildiginde sizi yolcu eden ailenize ve digerlerine son kez sarilir ve cogunlukla gozyaslariniza hakim olamazsiniz. son guvenlik kontrolunden de gectikten sonra son kez bakarsiniz arkaniza, elinizi sallar ucaga binersiniz. o andan itibaren sizi herseyden cok seven aileniz yaninizda degildir. bogaziniz agrisa hap getirecek, mideniz bulansa nane cayi yapacak anneniz yoktur artik. kendiniz ve kaderinizle basbasasiniz bundan sonra.
uzuuun bir sure havada kaldiktan sonra ucagin tekerleri yeni bir kitaya deger. o anda icinizi baska bir his kaplar. biraz heyecan, biraz korku... amerika birlesik devletleri'ne hos geldiniz. ucaktan inilir, sizi alacak biri varsa alir; yoksa taksiye yada otobuse binip gideceginiz adrese dogru yola cikarsiniz. bu arada saskinlikla etrafiniza bakarsiniz. "ulan amma cok degisik insan var burada", "hava ne kadar da sicak" gorusleri hakimdir. eve ulastiktan sonra hemen yatagin carsafi gecirilir ust bas da degistikten sonra yatilir. valizlerle ugrasilmaz. dile kolay koskoca okyanus gecildi.
ertesi gun ilk sabahinizi yasiyorsunuzdur. bir hayalkirikligi ve pismanlik hissi kaplamistir icinizi. bu mudur yani amerika? dunyanin super gucu bu mu? sokakta bir tane yuruyen insan yok, her yer araba. kaldirimda evsiz insanlar. nasil bir yer burasi? hava sicak da oldugu icin t-shirt giyip cikmissinizdir. nerden bileceksin ertesi gunun buz gibi olacagini. o gun de tarzan gibi cikilir ve haliyle sifa kapilir. deli gibi ateslenirsiniz, vucudunuzun her yeri hastaliktan kirilacak gibi olur, oksurmekten bogaziniz yirtilir. metabolizmaniz komple degisir. hava degisimi inanilmaz etkiler insani. haliyle ana avrat duz gidilir. daha geldiginizin 1. haftasi bu olacak is mi? hastalik yavas yavas gecmeye baslayinca yapacak islerinize yogunlasmaya calisirsiniz ama her sey bir ayri bir derttir.
kaldiginiz evi begenmezsiniz, ehliyet ve araba almak icin ugrasirsiniz, is ararsiniz, okula gidip gelirsiniz, insanlarla anlasamazsiniz, ingilizce bazi durumlarda sorun olur... gozunuzde buyumustur butun isler, cildirmak uzeresiniz. niye kotu seyler hep sizi buluyor?
zaman gectikce cogu sey duzene girer. artik daha sakinsinizdir. kendinize vakit ayirabilirsiniz. gezip gordukce sevmeye baslarsiniz amerika'yi. bu sefer de en derinden yaralayan ozlem cokmustur. eve, aileye, arkadaslara ve en onemlisi de sevgiliye. cunku basiniz sikissa, bir derdiniz olsa gidip anlatacaginiz, paylasacaginiz, sarilacaginiz, sevdiginiz yaninizda degildir. telefon ve internet care olmaz. dokunmak istersiniz. en cok koyan da sevgili hasretidir.
ara sira yataga yatildiginda dusuncelere dalinir. eski gunleri, arkadaslari, anilari canlandirirsiniz gozunuzde. inanilmaz huzun verir bunlar. bazen oyle anlar olur ki ilk ucakla donmek istersiniz. koskoca 300 milyonluk ulkede tek basinasiniz cunku. kimse sizi anlamiyor, oturup karsilikli bira icip dertlesecek en sevdiginiz arkadasiniz sizden 10bin km uzakta. yine de tum bunlara ragmen icinizdeki umudu kaybetmiyorsunuz. guzel gunler yakindir diyip isinize gucunuze donuyorsunuz.
hasil-i kelam "vay be adama bak amerika'da yasiyor. ne sansli serefsiz" gibi dusuncelerin yersiz oldugunu belirtmek isterim. amerika'da yasamak zor zanaat ve evet insana hayatin zorluklarini, kimseden yardim beklememek gerektigini, dunyanin envai cesit halinin oldugunu ogretiyor amerika. herkesin, gonlunden gecen yerde olmasi dilegiyle...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar