bugün

direksiyon sınavı

seyir halindeyken, müfettişlerin sürekli bıdı bıdı yapması ve dikkatinizi dağıtmaya çalışması, hatta zarf atması yüzünden puanınızın kırılabileceği sınav.

(sınav günü uzunca bir bekleyişten sonra, sıra timsah'a gelmiştir. sürücü koltuğuna oturulur. koltuk düzeltilir, aynalar ayarlanır, araba bir güzel boşa alınıp çalıştırılır. emniyet kemerinin takılması gerektiği ise, sınavı bitirip eve dönerken akla gelmiştir. araba düzgünce kaldırılır, sinyal verilir. olaylar gelişir.)

m1: müfettiş 1 m2: müfettiş 2 t: timsah

m1: trafikte araba kullanıyor musun?
t: (dur, daha yeni kaldırdık arabayı..?!) hayır, kullanmıyorum.
m2: neden ehliyet alma gereği duydun?
t: ((ara: akıl fikir)) yaşımı doldurdum, ehliyet de gerekli bir şey. bu yüzden.
m2: peki ehliyet almaktan daha önemli işlerin yok mu? çalışmak, ailene bakmak?
t: hayır, okuyorum ben.

m1, m2 o dakikadan sonra hangi okul, hangi bölüm, okulu bitirdikten sonra ne olacaksın şeklinde bünyeyi bunaltmaya ve kafayı bulandırmaya başlamıştır. en sonunda bir kavşakta sağ tarafa dönerken trafik lambasına bakmak unutulmuş (bkz: dikkatsizlik) ama öndeki arabalar ilerlediği ve sol taraftaki arabalar durduğu için gayet rahat bir dönüş yapılmıştır.

muhabbet havadan sudan devam ederken, olayın akabinde soru patlar:

m1: kırmızıda geçtin, farkettin mi?

(o anda dalgınlığa gelir ve aslında kırmızıda geçilmiş olsa bile "hayır, yanlış gördünüz sanırım, yeşil yanıyordu." demek akla gelmez. kilitlenilir..)

t: (allah, dikkat etmedik ki?) farketmedim.
m1: sağa çek. *
t: (noluyo lan? ne sinirleniyosun?!)

sağa çekilir. verilen direktif üzere, park hali alınır.

m1: sınavı saymıyorum. şimdi tekrar başlayalım. evet, kaldır arabayı.

kafada binbir düşünce, devam edilir, bir güzel gidilir, park edilir, düzgünce stop edilir. kırmızı ışık olayının ise bir zarf olduğu, aynı emniyet kemerinin takılmasını unutmam gibi yolda aklıma gelir.

edit: 95 çaktığım sınavdır.
güncel Önemli Başlıklar