bugün

kilit taşı

bir murathan mungan şiiri

bir giz bulacagimi umarak, kendi içimdeki intihari baskalarinin
intihar ettikleri aynalarda ararken, seçilmis adlarin izinde
yazdigim siirlerle bir toplama ulasmak istiyordum; yillar önceydi bu.
intihari bilmedigimiz bir giz saniyordum.
virginia woolf, cesare pavese'yle konakladigim yolculugun
getiremedim ardini; yarim maya, ugultusu kaybolmus sayfalarla
ardimda biraktim olasi intiharlari. yoluma bir gün çikacak olanin o
eski intihar olmadigini artik biliyordum.
ne yasamdi ödesilen, ne intihar ölümle halloluyordu
ne kadar intihar varsa, o kadar hikaye vardi;
insanlarin hayatlari gibi intiharlari da yazilamiyordu.
simdi bu tasil noktadan geçmise bakarken yalnizca:

su içinde/ki batiklarin yüze vurdugu toplam zaman
yirtilan dönemeç
asilan esik
yasarken insanin el yazisini zehirleyen
yabanci parmak izi
ölürken çekilen tetik
bir otel odasinda unutur gibi kendi hayatini
takma ad, sahte pasaport
kursun zaman
ya da suyla tartilan hayat
gövdeden sizan
zamanin kemirdigi derinlik
pihtilasan sizi arsenik ya da
yeminle dinlendirilmis yüzük tasi
bir baskasi olarak geçtigimiz gümrük
siyah çanta zehirli kitap kapali iktisat
bütün siklarda sarsilirken gerçeklik
tutukluk yapar hayatin bütün maddeleri
hiçbiri hiçbiri hiçbiri

intihar, ne kadarini öldürebilir kendimizin?
ölümsüzlüktür bir bakima
sirasini bekler ardindakilerin

herkese dargin günler,
herkese saklanmis yüzüm
hayatim seyreliyor giderek
alir gibi düstügü uçurumun rengini
kendi sisinde kaybolmus gözlerim
koynumda gezdirdigim dilsiz dinamit
var olusun çekilmis pimi
kara gündelik geçilmez kamu soguk kapilarda vurulan damga
bitkisel iliskilerde jilet kesikleriyle parçalanmis kimlik
bize biçilmis günlerin reddi lanetlenmis sessizlik
ölü diller pazarliginda siir ve fal
son bakistan önce belki bir geçit
yüzük tasim arsenikle göz göze geldigim yemin
hançerimde sizlayan arya
mendilimde kan sesleri
yasarken insanin el yazisini söndüren zehir
gövde yer degistirir zaman'la baskasinda birikir

intihar, ne kadarini öldürebilir ki kendimizin?
hangi yemin zehriyle yetinir?

ölenin ardinda biraktigi izler farklidir
yasarken biraktiklarindan
intiharin adimlarini arar insan
dönüp ölenin ardindan
kanitlar izler anlar
baska bir isikta görülmeye çalisilan
ayrintilarin karanlik baglantisi
elyada dile gelecegi sanilan sir, odasi

intiharin yillara dagilmis parçalarinda
bir baskasiymis gibi ararken kendimizi
parçalardan bir bütüne varilacagini uman beyhude hayat bilgisi
yasamanin denklemiyle aynidir oysa
ne baska giz ne öteki dünya teorisi
belki de yalnizca bir zamanlama teknigidir intihar
baslangiçtaki kadar ham, belirsiz bir dünya hali
karanlikta akan nehirler gibi birbirini yoklayarak
ayni anda iki bedende birden yasar bazi ruhlar

hayati anlamini derinlestirmede kullandigimiz toy ölçüler
kimler intihar edebilir? sarsak tartismalarda kalin duman, kayan odak
bazi insanlar ölümle içlenir, yitirdikçe anlar kesinlesir bazisinda
ürpermeyi bilmez bazi tenler, hayati degil matematigi sever
ötede, gecenin damarinda koyu nabiz
içimizi sessiz gürültüsüyle kateden akintilar
hazirlar gelecegimizin firtinasini
ormanda kurt kapani
sehirlerde sokaklar
kollarini açmis bekleyen
pusu, ökse ve tuzak
hikayenin bir yerinde karsimiza çikar

baskalarinin intiharini yasayarak öldürürüz kendimizi
ilerleyen provalar boyunca
kim baksa yüzü olmayan ayna
kandaki tuz gizli mürekkep
kendini ömrüne kurban eden
içimizi bizden sakli yasayan ikinci hayat
ölüm ile arzu arasindaki sapak
gövdedeki boslugu çinlayan
iniharin biçagi siyah kan
akitir ruhu beslemeyen karanligi
gövdeyi bir hayalete emanet eden
bosluga bakan pencere
yillarca bakar gözlerimizin içine

intihar, hayatina bakmanin yeni gözlerini verir ardindakilere
ardinda biraktigi kara kutu hayatinin enkazinda aranir durur
sanki ölümün doruklarinda kesilen elmas, yasami
(kolaylastiracaktir sonrakilere
tekrarlarla kurulan kayalik
yenilenmeyle açilan uçurum
kaybedilerek kazanilan itibari hayatin
agrinin yollariyla kesisen karanligi
bosalmis zemberegin, diri çekirdegin
gidenin ardinda biraktigi
suyun yanilma payi
sudaki halkalar sudaki halkalar
bütün hayatimiza yayilirlar

kunt fali kayaliklarin, uçurumlarin yirtici yankisi
için için kemirilen kav
atesteki tini
sazdaki beniz
kandaki karanlik tutku
kim ne zaman sapacagini bilebilir ki, ölümle hayat arasinda
kestirme yola
birinin intihariin gölgesinde çatilan ikinci el felsefe: çeviri ölüm;
gündeligin pratiginde yeni bir sentaks, sürçen aliskanliklar, tuzak isiklari ya da kayan yildiz, çaresizligin patlamayan silahi ya da yürekte dinmeyen giz, karamsarligin resmi olmayan tarihi, esyadaki ölümün derinlik bilgisi, sökülen kanava, dagilan biçim, zekanin bildirisi olarak kedere prestij saglayan bir girisim, isterik jestler, sizidaki tetik, sarkacin salinimi, kurdun gölgesindeki duman, zipkinin aldigi yol, el ele kapildigimiz ölümün manyetik alani, mevsimini bekleyen içimizin vahsi bitkisi, kendine kiymanin gizil siddeti, siirle kanini durdurdugumuz hayat,
london'un yangin evi, benjamin'in siyah çantasi, zweig'in iki kisilik tabancasi, tip terimleri sözlügü'nde akan kan besir fuad.
suyun altinda dinlenen bütün ölüler, taslar ve kelimeler,
mekani yekpare bir ana dönüstüren o koyu karar
yola çikan mermi, kana karisan uyku
bosuna atilan takla
ve ise yaramaz bir son dakika bilgisi:
kurtlar birbirinden ayri yasar.

gövdeyi ruha kurban eden eski adak
çocuklugu kara melankolinin
toy yaslar dünya tas
kirilgan irmaklarin çocuk sesli sarkisi
taslara çarpa çarpa dünyayla yüzlesirken
büyülü çiçegi intihar denilen ölümezin

resmi büyüme olgunluk müfredati onayli belge:
dünyanin disina sürülmüslere zehir kendini tazelerken
yedeklenmis intiharla ilerleyen hayat
alindan ölüm küs geçit
ölümün bir gösteriye dönüsmesi acemi ellerde,
kimi zaman sonuçlanmayan bir yardim çigligi,
her sey dönüs bileti ya da arka kapi taniyan bir oyunken
hayat pusuya düser bazen; bilet kesilir, kapi kapanir
yenilir gösteri, kandaki bogum, buhar ya da köpük kendiliginden karisir kana
pihti ya da bakir çaligi. kalici uyku. toplam yeniden konumlanir sarsici kavrayislarla. optimum denge. adak ve durusma. derin kayit. sonsuz kamasma. gündelik bir soruyken varlikla kazanilmis omurga. içinden geçtigimiz çagrisimlarla görülen içi bos ayna artik hiç kimseyi göstermezken.
aslinda her sey yalnizca acemi bir gösteriyken,
intihar kendini gerçeklestirir kabugunda bekleyen yasalariyla.
sonra derin çekmecesinde sayim: uyku hapi, keislen bilek, kapi altindan sizan gaz, sudaki halkalar, ip urgan halat, o güne kadar bekletilmis yükseklil korkusu, bosalmis mermi kovanlarinin ugultusu.
ve dilin tapinaginda kurban edilmis kelimeler
ölen bir baskasiymis gibi,
hiçbir ölü benzemiyor kendisine

kalbimde kizil yalnizlik, ruhumda soluyan boga
bir o yana, bir bu yana
içimin münzevi kiblesi için kapandigim magara, kimsesiz iklim
günesin altinda kanli kanunlariyla
boynuzlarimi cilaladigim arena,
çatallanmis yol agzi her defasinda kader pahasina yaptigim seçim
bir yanda koyu dem, bir yanda girisken isik
magara ve arenaya bölünmüs
hayat karsiligi tutusturdugum serap
yolumu kamastiran kör adim: som degerler
muskaya çalan siirlerle korundugum tilsim ve kale
tuz akinda kum gülünde kendi çölümde
yillardir tutustugum duende
kendime verdigim nisan: kagit, ayna, siper
ikizlerden birinin gelecegi digerinin geçmisinde ölmüs meger
kendi uzak, kavrami yakin gelecek
kokusunu bugüne kadar yayan çocukluktaki bahçe
yalnizligi bir uykusuzluk gibi sayiklayan agaçlariyla
bir gün yol üstünde ölümün falina baktigim yasam
gögsümde göz göze uyuyan ikiz: kördügüm ve kama
birçok siirimin dügümlü sesinde sallanan kiliç dizeler sonra:
çikageliyordu delirmenin ates hattindan
çikageliyordu umutsuzlugun büyülü ideolojisi intihar
ya da, neremi öpseler oram en issiz, diyen, o eski intiharlarin çocugu.
hangi yasam kendiyle kararlastirir ölümü,
intiharina kaza ya da kader süsü vermeden
kim sonuna kadar basabilir gaza?
insan, ne zaman kendini bir bskasi gibi hatirlar?
yükseklik korkusunu yener mi boslukta atilan takla?
esik ya da ecel
biliyoruz, ölenin ardindan dünyali bir yazi söz alir
ikinci el retrospektif bir kurgu hayati ve ölümü sanilir
oysa ölümle adas ilerleyen hayat
herkesi bekleyen
gizli tehdit sakli su kilit tasi
kilidinde dönen susamin açtigi kapi
bunca yil ölümün kulaginda sakli kalmis masal
hep dünmüs gibi zamanin kalbinde tasinan karanlik takvim
sayfasini açar, saatini seçer
büyük konusmasin hiçbir sifre
hayat kelimelerden daha büyük
günes saatiyle döner bir gün
herkesin yasaminin zeminine dösenmis agir, yekpare kilit tasi
kendi elimizle açilir kaç yildir esiginde bekledigimiz büyük kapi
herkes intihar ettigimizi sanir