bugün

dvd

ingiltere'de bile on liraya (4 sterlin) en iyi filmleri bulmanız mümkünken Türkiye'de ne sikime 21.90 ile 40 lira arasında satıldığını anlayamadığım film medyası.

Daha geçen gün arkadaş, ingiltere'de Resident Evil'in 4'lü paketini 10 sterline (evet 25 TL civarı) satın aldı. Migros'ta baktık, tek bir Resident Evil (ilki galiba) 19.99 TL. 4 tanesini almaya kalksanız 80 lira. Adamların paketinde sub-title, röportaj, sahneler, hikayelerin perdearkası, müziklerin sözleri vs vs bir dolu ekstra var. Bizdeki Resident Evil, içindeki safi DVD oraya buraya çarptığı için takıl takıl plastik bir kutudan ibaret. Ha dostlar alışverişte görsün hesabı yarım yamalak bir kapak var bi de.

Bizde de 4.99 TL'ye DVD filmler var ama allahın bile adını sanını unuttuğu, kimsenin kaale almadığı, gişede veya DVD sektöründe fiyasko olmuş ucubeler bunlar. Ha arada ayda yılda bir Indiana Jones veya 13. Cuma bulabilirsiniz ama ölme eşşeğim ölme.

Hadi diyelim ki ithalat gümrük telif hakkı vs vs. Bu kadar eder mi? Bakıyorsunuz filmlerin arkasına Tinga Film, Bongo Yapım gibi abes abes Türk kuruluşları. ithal etmiyorlar ki master copy üzerinden Türkiye'de çoğaltıyorlar.

Telif hakkı falan deseniz sanırsınız ki Türkiye, dünyada eser ve sınai haklarının en katı şekilde korunduğu ülkelerden biri. Nerdeee, Amazon, bizi bu konuda o kadar kötü görüyor ki başkanları, Türkiye'de Kindle satışının mümkün olmadığını, bizi telif hakkı alanında Afganistan'la falan aynı seviyede gördüğünü açık açık söyledi. Hangi telif hakkından bahsediyoruz?

Bir de üstüne kocaman kocaman yazmazlar mı: Korsana hayır, korsanla mücadele edin diye. Sen 10-12 liralık filme 25 lira giydirirsen, dünya fakir insanın yaşadığı ülkede kim sana o parayı versin? 25 lirayla bir hafta geçinen öğrenciler var Anadolu'da. Elbette korsan olacak, elbette insanlar yasal olmayan sitelerden patır patır film indirecek.

Yemin ederim bezdim bu ülkeden. Soyulup soğana çevrilmekten, enayi yerine konmaktan.