bugün

timur un yıldırım beyazıt ı kafesle dolaştırması

Timur gerçektende yıldırım beyazıta hoş görüyle davranmıştır ancak bunun bir savaş olduğunuda hesaba katın ikiside toprak değil üstünlük savaşı veriyordu.ayrıca timur zeki bir komutandı sadece yerleşik hayata geçecek yeterli düzeye sahip değildi.

Timur, Çağatay hanı Kazgan Han’ın ordusunda subayken, savaşta bacağından yaralanmış ve topal kalmıştı. Hasımları onu Topal Timur anlamına gelen Timurlenk lakabıyla anarlardı.. Yıldırım’ın ise sol gözünde doğuştan bir leke vardı. Az gören bu gözünden dolayı hasımları ona “Kör Bayazıt” derlerdi.

iki komutanın orduları, 1402′de Çubuk ovasında karşılaştı ve malum olduğu üzere harbi Timur kazandı. Ordusu dağılan Yıldırım, esir edilince Timur’un huzuruna çıkarıldı. Yaralı bir arslan gibi başına geleceği bekliyordu. Timur onu görünce gülmeye başlamış, bu gülüş Yıldırım’ı çileden çıkarmıştı.

— Bre zalim, dedi, Allah’ın bedbaht ettiği ile istihza etmek ne fenadır.

Timur bir müddet daha gülmeye devam etti. Nefesler kesilmiş, kulaklar çınlayan kahkahalara kilitlenmişti. işte o sırada gülmeyi kesip o ünlü sözünü söyledi:

— Sana değil, Allah’ın bu dünyayı senin gibi bir kör ile benim gibi bir topala bıraktığına gülüyorum!.

sanırım bu söz aralarındaki münasebeti anlatır.