bugün

sözlük yazarlarının itirafları

dün akşam beni mutlu eden öyle bir telefon aldım ki..
kısaca özet geçeyim ama önce: çalıştığım yerde sürekli haksızlığa maruz kalıyordum, hak etmediğim şeyler yaşıyordum. bunu yaşatanlar ise aile şirketi olduklarından sadece keyif çatıyorlardı.. gel zaman git zaman bir gün kendi yaptığı hatayı bana yıkan damat bozuntusu bende herşeyin bitmesine sebep oldu.. olayın olduğu günün ertesi üzüntüden mide kanaması geçirmiştim. ve sonra patronuma her şeyi anlatarak işten ayrılmıştım. bunu elbet istemezdim fakat mecbur kalmıştım. orası özeldi benim için, üniversiteden mezun olduktan sonra bana kapılarını açmışlardı,ilk iş yerimdi ve bir şeyler öğrenmem için çabalıyorlardı. bunların üstünden neredeyse 4 ay geçti.. geçen haftalarda önce eski patronum beni aradı. keşkelerle dolu o kadar cümle kurdu ki. şirketin ben ayrıldıktan 1,5 ay sonra battığını düzenin benden sonra tamamiyle bozulduğunu, şirket içi ve dolayısıyla aile içi kavgaların arttığını üzülerek söyledi. ardından bizim sektörün lideri, aynı fakülteden mezun olduğum abi aradı.. damadın kendine ait bir şirket kurduğu ve mühendis aradığını, aklına ilk benim geldiğini söyledi.. bende istemediğimi söyledim.. geçenlerde eski şirketin ve şimdiki damat beyin kurduğu yeni şirketin muhasebecisi aradı. başladı yakınmaya; işte sana çok ihtiyacımız var,senin gibisini bulamıyoruz bla bla bla.. bende dersaneye gittiğimi kpss'ye hazırlandığımı ve bu sınavın benim hayatım için ne kadar önemi olduğunu anlattım. neyse en son dün akşam önce damat bey beni aradı. diyalog şöyle:
damat bey: çikolata manyagi, naber?
ben: teşekkür ederim fakat çıkartamadım?
damat bey: ben xxx, çalışıyormusun bir yerde? * *
ben: çalışmıyorum, hayırdır?
damat bey: benimle görüşmeye gelir misin?
ben: sizinle görüşmeye neden geleyim ki?
damat bey: sana haksızlık ettim biliyorum,kıymetini de bilemedim. ne dersen de haklısın da. fakat işe geri dönmeni istiyorum.maaşın 2 katı olacak ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..*
ben: sizin istemeniz benim için hiçbir şey ifade etmiyor damat bey, ben sizin yüzünüzden bir mide kanaması geçirdim. ve ardından da işimi bıraktım. şimdi kalkmış bana geri dön diyorsunuz?
damat bey: bunları yüzyüze konuşsak?
ben: bakın, ben değil ki sizinle aynı ortamda çalışmak, sizin yüzünüzü bile görmek istemiyorum.*
damat bey: iyi akşamlar!!!
bunun ardına muhasebeci abinin arayıp resmen bana yalvarması.. çok yazık ya. zamanında değerimi bilemediniz, bak ne hale geldiniz..biliyordum bu günün geleceğini,suratına o lafı söyleceğimi.. şimdi oh olsun sana damat bey..