bugün

o belde

her okuyuşta mana derinliği artan belki de en naif, en derin, en hüzünlü, en vurucu yeraltı şiirlerinden hasını içinde bulunduran, mevcuta yabancılaşmış hüznün aşkından yaratılan düşsel mai beldeyi hissettiren ahmet haşim eseri. bir yürek anca böylesi incelikli, sukün, hazin ve hazla dağlanır...

--spoiler--
ne sen,
ne ben,
ne de hüsnünde toplanan bu mesa,
ne de alam-ı fikre bir mersa
olan bu mai deniz,
melali anlamayan nesle aşina degiliz.
sana yalnız bir ince taze kadın
bana yalnızca eski bir budala
diyen bugünkü beşer,
bu sefil iştiha, bu kirli nazar,
bulamaz sende, bende bir ma'na,
ne bu akşamda bir gam-ı nermin
ne de durgun denizde bir muğber
lerze-i istitar u istiğna
sen ve ben
ve deniz
ve bu akşamki lerzesiz, sessiz
topluyor bu-yi ruhunu güya.
uzak
ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak
bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...
--spoiler--

günümüz türkçesi ile o vurucu bölüm:

--spoiler--
ne sen,
ne ben,
ne de güzelliğinde toplanan bu akşam,
ne de fikrin elemlerine liman,
olan bu mavi deniz
melâli anlamayan nesle aşina değiliz.
sana yalnız bir ince taze kadın
bana yalnızca eski bir budala
diyen bugünkü insanlık
bu sefil şehvet, bu kirli bakış,
bulamaz sende bende bir anlam,
ne bu akşamda ince bir hüzün
ne de durgun denizde bir kırgın
gizlenme ve umursamazlık titreyişi.
sen ve ben
ve deniz
ve bu akşam ki titreşimsiz, sessiz
topluyor ruhunun kokusunu sanki,
uzak
ve mavi gölgeli bir beldeden ayrı kalarak
bu sürgün ve hasrete ebediyen bu yerde mahkûmuz.

--spoiler--