bugün

kamusal alan

kitle iletişim kuramları yaklaşımları içerisinde yer alan eleştirel yaklaşımların büyük kısmını oluşturan frankfurt okulu'nun son dönem temsilcisi olan Jürgen Habermas'ın ileri sürdüğü kuramdır. kamusal alan fikir alışverişinin yapıldığı, siyasi gelişmelerin eleştirel olarak ele alındığı ortamlardır.habermas'a göre kamusal alan londra, paris ve bir kaç avrupa şehrinde ortaya çıkmıştır. bu kamusal alanlar küçük kahvehaneler ve kafelerden oluşmaktaydı. tartışmak ve fikir alışverişi için bir araya gelen topluluk, gazetelerde yer alan haberleri tartışır, çözümlemeye çalışırdı. habermas'a göre kapitalist toplum yapısının güçlenmesiyle birlikte kültür endüstrisi büyük hızla yayılmıştır. zaten frankfurt okulu'nun kurulma sebebi kültür endüstrisini incelemek ve marksist ideolojiyle eleştiriye maruz bırakmaktır.

kültür endüstrisinin ortaya çıkışı, ticari çıkarları da beraberinde getirmiştir. bu sebeple kamusal alan bir danışıklı dövüş alanına dönüşmüştür. ticari çıkarlar kamunun çıkarının önüne geçmiştir. siyaset ise, meclisler ve medya ile yönetilen bir tiyatro oyunu olmuştur. eleştirel gözüken yaklaşım ve yorumlar egemen sınıflara hizmet etmekten öte gidemez hale gelmiştir. günümüz modern toplumlarında olduğu gibi!!! toparlamak gerekirse habermas'a göre gelişen kapitalist toplumlarda kamusal alan'dan söz etmek mümkün değildir. ancak frankfurt üyeleri kamusal alanı yaratmak için araştırmalarda bulunmuştur ve bunu temel amaç olarak görmüştür. kültürel ve toplumsal yozlaşmanın önüne geçmek için eleştirel yaklaşımların geliştirilmesi ve düzgün işleyen kamusal alanların oluşturulması gereklidir.