bugün

abi harry benim kalbimi parçaladı be. nerdeyse ağlıyordum. neler oluyor bana.
Doğrusu 22/11/63 tür. Stephen king kitabıdır.
(gün/ay/yıl).
Çok keyifli ve sürükleyici bir kitap. Bir haftada nasıl okuduğumu anlamamıştım.

Geçmişe gidip yaptığı değişiklikler geleceği değiştiriyor. Döndüğünde gelecek değişirken, geçmişte geçirdiği süre kadar da bedeni yaşlanmış oluyor. Ayrıca güzel bir aşk hikayesi de var. Daha fazla spoiler vermek haksızlık olur. Mutlaka okunmalı.

Aynı tarzda ken grimwood'un yazdığı sil baştan adlı bir kitap daha var. Biraz daha ince. Yine akıcı ve keyifli.
dizisi yapılacağını öğrendiğimden beri sabırsızca bekliyordum ki ilk iki bölümü çıkmış bile. arkadaş söylemese daha ne kadar beklerdim kim bilir. umarım bir başka stephen king uyarlaması olan under the dome gibi facia olmaz.
merak ettiren detaylara sahip, stephen king reis" e tekrar saygı duyuran dizi.

--spoiler--
tüfeğin ateşlendiği binanın önünde amberson" un karşılaştığı kadın tesadüfen orada mı ? ilk geçmişe dönüşte ortaya çıkan, şapkasında kart olan adam kim ? rolü ne ?
--spoiler--

josh duhamel de arz -ı endam etmiştir iki bölümde.
--spoiler--

geçmiş müdahale etti. general walker'ı kimin vurduğunu göremedik. bu bölüm daha çok jake ve sadie'ye odaklanmıştı. bölümde sadie'yi canlandıran sarah gadon şov yapmış resmen. mimikleri, tepkileri ile bölümün en iyi oyuncusudur benim için.

--spoiler--
Kesinlikle beynimi yakmis olan mukemmel dizi.
Kızı gelecege goturmesini umdugum dizi.

Edit: beyin yakan derken diziyi anlamadigimizi degil basarili oldugunu kastettik. Umarim beyniniz yanar.
7. bölümü yayınlanmış dizidir.

bu muhteşem dizinin bitmesine son 1 bölüm kalmıştır.
Bitecek olması üzücü. Zira ilk bolumden itibaren cok basarili bir sekil de her bölümü film tadin da ilerleyen diziydi.
Mini dizi olarak keyifle izlenebilecek bir dizi.
8.bölümle final yapmıştır.
hüngür foşurt veda ettim :(

--spoiler--
o değil de ben olsam kızı geleceğe götürmeyi mutlaka denerdim. orda hemen vazgeçmezdim. sonuçta herşeyi sıfırlamak zaten en kolayıydı.
--spoiler--
gördüğüm en iyi roman uyarlaması dizi. yazar stephen king olunca romanın kalitesi zaten tartışılmaz fakat dizi muazzam uyarlanmış. şöyle ki; bir romanın o son sayfalarına geldiğinde elinden bırakamaz, daha hızlı okumaya çalışıp bir an önce finaline ulaşmayı istersin ya, işte dizi de aynı hissi uyandırıyor.

bakın burada her hangi bir dizinin bir bölümü bitince 'acaba ne olacak' diye gecenin yarısı bir sonraki bölümü açmaktan bahsetmiyorum.

diziyi izlerken sayfaları çevirmeye çalışmaktan bahsediyorum. sahneleri okuduğunu hayal etmekten bahsediyorum.

kesinlikle tavsiyedir. mini dizi olması sebebiyle hiç sakız gibi uzamadan sektöre ilgisi olan benim gibilerin hayatına güzel bir iz bırakıp geçmiştir.
finaliyle ağzıma sıçan dizidir.
çok güzel bir mini dizi olmuş ah ulan jake dönseydin keşke geriye demek geliyor insanın içinden ama sevdiğinin hayatının mutlu geçtiğini görmekte paha biçilemez her halde.

yerini efsane diziler kuşağında alacak dizidir. tabii ki zevkler ve renkler i de eklemek gerek.
harika bir finalle aramızdan ayrılan dizi.

belki 1 bölümü kötüydü, gerisi hep iyiydi.
Final sahnesiyle benim gibi duygusuz bir ayıyı bile ağlamaklı hale getirmiş olan dizidir.
görsel
Final bölümündeki shining göndermesi gözden kaçmamış olan dizidir.
(bkz: redrum)
ve biter...

--spoiler--

eğer duygusal biri olsam baya bir ağlarıdm, mükemmel final yaptı.
ama her şeye rağmen genede 1960'a dönüp sadie ile yaşamayı yeğlerdim.
sonuçta sürekli sıfırlama şansımız var ve bunu denemeliydi. ama o evsiz kılığındaki adam kafasını çok karıştırdı, ne yaparsan yap sürekli ölecek, benim kızım da sürekli boğuluyor v.s diyerek algı oyunu yaptı sanki.

--spoiler--

sen insansan biz neyiz?
http://kingoftheflatscree...-wallpaper-hd-679x350.jpg
kitabı muazzam idi. okuduğum en iyi kitaplarlardan biri olması yanı sıra en iyi stephen king eserlerinden biriydi.
ve böylesi muhteşem bir eser hakettiği bi şekilde dizi olarak yansımış bizlere.
oyunculuk olsun, finali olsun, atmosferi vs. olsun her şeyi ile harika bi dizi idi.
Mukemmel final yapan dizi. Surekli sadienin ölümünü izlemek yerine tum hayati boyunca mutlu oldugunu bilmek yetti. Ama yine de sanirim sadie defalarca gecmise donmek icin degerdi.
jj abrams'ın katkıda bulunup da sevmediğim bir dizisi olmadı sanırım şu ana kadar. bu da onlardan biri oldu. zaman yolculuğunun teknik konularına girmeden hızlı bir şekilde "bir şekilde oluyor işte onu boşver hikayeye bak" diyen bir dizi. siyasi olarak da irdelemek benim işim olmadığı için, dizinin duygusal ve oyuncusal özelliklerine baktım ve tek kelimeleyle mükemmel bir yapım olmuş. oyuncu seçimleri daha doğru olamazdı. james franco ve Sarah Gadon cuk oturmuşlar rollere.

dizinin sonunda biraz daha keşke bıraksaydılar dedim, tamam bu haliyle de ağlatma potansiyeli oldukça fazla özellikle son bölümde ama başka bir denemede daha iyi olabilirdi belki duygusunu verselerdi destan yazılmış olabilirdi. tabi bu benim nacizane fikrim, king abimizden daha iyi bilecek değiliz.
aşağı yukarı her platformda kendisine methiyelere dizilen dizi. 2004 yılında çekilen kelebek etkisi filminin aynısı gibi geldi bana. onda da bir döngü vardı ve o döngüden kurtulmanın tek yolu aşık olunan kızla ilişiği kesmekti. ben beğenmedim açıkçası.
(bkz: the butterfly effect)
kitabı okuduğumda filmi ne zaman çıkacak diye düşünmüştüm, nihayetinde stephen king kitapları genelde film olarak karşımıza çıkar, 11.22.63 mini dizi olarak geldi, ancak bu sefer enteresan bir şekilde iyi oyuncular ve iyi geçişlerin sağlandığı bir dizi olmuş.
ilk sezon itibari ile JFK suikastine dair hiç bi bok bilgi vermediği, devletin açıklamasını desteklediği görülmüştür.
ikinci olarak da, CIA in amerikadaki yarattığı algı neyse artık, kimsenin umurunda değil adamların yaptıkları.
Ya harika ötesi bir mini dizi. izlemeyenlere kesinlikle öneriyorum. Bir daha izlenir mi, evet hemde zevkle.
kurgusu, oyuncuları, seçilen şarkıları vs. ile kalite olan 8 bölümlük dizi. olay 60 larda geçiyor, doğal olarak dizide 60 ların şarkıları, arabaları, kıyafetleri, dönemin sorunları var. oyuncuların her birinin sanki 5. sezon çekiliyormuşcasına rollerini benimsemeleri dizinin kalitesini az çok belli ediyor. Özellikle karl max okuyan "Lee" ve dizi boyunca "ben psikopatım" diye bağıran yürüyüş biçimi..

hiçbir dizinin final bölümünde (son 10 dakikasında) bu kadar duygulandığımı hatırlamıyorum.